27 Temmuz 2012 Cuma

Beni Yeniden Ben Yapana


Sıklıkla kendimden uzaklaşıyorum.
Biri çıkıyor ve “bu doğru efendimiss” diyor.
Biri çıkıyor ve “hayat şu” diyor.
Biri çıkıyor ve “böyle olmalı, şöyle yapmalısın” diyor.
Kim ne derse inanıyorum. Aptallaşıyorum. Aptallaştırılıyorum. İçimde bağırabağıra bir şeyler anlatmaya çalışan bir çocuk var ve ben ise sadece onun büyümesini istiyorum.

Dinlemiyorum. Görmezden geliyorum. Kim olduğumu unutuyorum ben bazen. Ve o en ölümcül hatayı yapıp, başkalarının benim hakkımdaki cevaplarını kabulleniyorum.

Sonra o geliyor.
İnsanlar ve kendim hakkındaki bütün yanlış inanışlarımı, teker teker, ve hiç kimseye okları çevirmeden, hiç kimseye tek bir adet kötü söz söylemeden; o kadar erdemli, o kadar gerçekçi ve o kadar tutarlı bir şekilde çürütüyor ki; okadar mantıklı ve aynı zamanda o kadar asil bir duygusallığa sahip ki; neyedeğer verileceğini, neye verilmeyeceğini, neyin gerçekten önemli, neyinse önemli gözükmek için yırtınan önemsiz bir detay olduğunu o kadar güzel hatırlatıyor ki..
Ve bunu yaparken hiçbir “karşılaştırma” bile yapmıyor, hiç kimseye “daha değersiz” bile demiyor.
O bunu hep yapıyor. Nasıl beceriyor?
Gerçekten anlamıyorum, nasıl beceriyor.. ama onu hakettiğime göre çok“kıymetli” bi insan olmalıyım ben.
Şu hayatta emin olduğum tek şey bu.

18 Temmuz 2012 Çarşamba



Hergün bir yerlere yetişme telaşıyla geçerken eskimeyen daha doğrusu zamana yenilmeyen bazı şeyler var hayatta ve o şeyler çok değerli. Bazen bir anı, bazen bir insan, bazense bir film, kitap veya bir mekan...

Değerli olan ne hayatında?

17 Temmuz 2012 Salı

yıllar sonra hatırlanan



15 dakikada yazdığım bir şarkı var, yıllar sonra tamamını hatırlayabildim. Ismarlama üzerine yazılan güzel hikayesi olan bir şarkı.


Sen hayali bir güzel kadın
Sen gözleri hep gülen balım
Sen umudu tüketmeyen kardelen
Sen ölümsüzlüğü keşfettiren kelebek

Birgün kırıldın, gittin
Gelmez dediler, sabırla bekledim
Sonunda karşımdaydın, yanılmadım
Yanılmadım

Sen masalları gerçek yapan kadın
Ben sende hep kendimi aradım
Kal hep artık benimle
Kırgınlığın geçtiyse

12 Temmuz 2012 Perşembe

5 yıl olmuş tarihi unutuyorum



11 Temmuz hayatımın en kötü günü belki de... Çok sevdiğim birini kaybettiğim, yanıbaşımda kaybettiğim birgün. Ölümün bu kadar yakın olduğunu hissettiğim gün o gün. Yıllardır her 11 Temmuz'a lanet ederek uyandım. Taa ki bu yıla kadar. Dün o kadar güzel bir sabaha uyandım ki, günü hatırlamadım bile garip. İşe gelince tarihi görünce aklıma geldi ama ne içim acıdı ne de eskisi gibi oldum. Sadece yüzümde bir tebessümle o güzel adamı andım.

Bunu başta kendim sağladım ama payı çok büyük olan biri var, direk o an onu aradım zaten. Yıllar sonra birine iyi ki varsın diyebilmek çok güzel. Dün yaşadığım mutluluğun da cidden tarifi yok.

3 Temmuz 2012 Salı



Dükkanlar bir bir kapandıkça anılarımız da yok olacakmış gibi geliyor.